Buğday, dünya genelinde en yaygın olarak tüketilen tahıllardan biridir ve çeşitli buğday türleri bulunmaktadır. Buğdayın kromozom sayısı, türler arasında farklılık göstermektedir. Sofralarımızın baş köşesinde yer alan ekmeğin yapıldığı buğdayın kromozom yapısı hakkında çeşitli görüşler mevcuttur. Buğdayın kromozom sayısının değiştirildiği ve bu nedenle ekmeklerin sağlığa zararlı olduğu iddiaları bulunmaktadır. Ancak, buğday tarih boyunca insanlığın temel besin kaynaklarından biri olmuştur. Hiçbir yiyecek bulamayan insanlar bile bir avuç buğday unu ile ekmek yapıp yaşamlarını sürdürebilmektedir. Sofralarımızdan eksik olmayan ekmek, buğday unu ile yapılmaktadır ve vazgeçilmez bir gıdamızdır.

Buğdayın kromozom sayısı, türler arasında değişiklik göstermektedir. Günümüzde 14, 28 ve 42 kromozomlu buğday türleri üretilmektedir. Geleneksel olarak köylerde yetiştirilen ve kendiliğinden yetişen buğdayların kromozom sayısı genellikle 42'dir. Modern tarımda da sıklıkla 42 kromozomlu buğday türleri bulunmaktadır. Genellikle makarnalık buğdayların kromozom sayısı 28'dir. En çok üretilen buğday çeşidi ise ekmeklik buğdaydır ve kromozom sayısı da genellikle 42'dir. Bazı ekmeklik buğdaylar, zamanla 14 kromozom alarak soğuğa daha dayanıklı ve farklı karakterler kazanmıştır. Son yıllarda en çok üretilen buğday türü, 42 kromozomlu olanlardır; çünkü tarıma uygun olarak yetiştirilmektedir ve tarımsal verimliliği yüksektir. Bunların dışında siyer buğdayının 14 kromozomu, kavılca buğdayının ise 28 kromozomu bulunmaktadır. Günümüzde nadiren de olsa bu türler üretilmeye devam edilmektedir.

Buğday türleri kromozom sayılarına göre çeşitli serilere ayrılmaktadır:

Buğdayın kromozom sayısı, tarım ve gıda güvenliği açısından önemli bir konudur. Genetik çalışmalar ve modern tarım teknikleri ile buğday türlerinin verimliliği ve dayanıklılığı artırılmakta, böylece insanlığın temel besin kaynaklarından biri olan buğdayın sürdürülebilirliği sağlanmaktadır.